2 Eylül 2022 Cuma

EVRİM YOK! KAMBRİYEN PATLAMASI 4

 

EVRİM TEORİSİNE DARBE; KAMBRİYEN PATLAMASI 4

Kambriyen dönemini temsil eden 543 – 490 milyon yıl öncesi, başlarda, Kambriyen canlılarının ortaya çıktıkları dönem olarak kabul ediliyordu. Ancak fosiller araştırıldıkça, bu canlıların çok daha kısa bir dönem içinde var oldukları anlaşıldı. Bilim adamları, önce Kambriyen canlılarının 70 milyon yıllık bir dönem içinde yaşadıklarını zannettiler. Erken Kambriyen faunalarındaki zirkon minerali üzerinde yapılan tarihlendirmeler, bu patlamanın süresinin yaklaşık 5 milyon, en fazla 10 milyon yıl sürdüğünü kanıtlıyordu.

1995 yılında yayınlanan bir Time makalesinde yapılan bu hesaplama şu şekilde anlatılmıştı:


Zirkon tarihlendirmesinde, bir fosilin yaşı, kristallerindeki uranyum ve kurşunun oransal miktarı ölçülerek hesaplanır. Bu tarihlendirme yöntemi, Kambriyen'in süresini bir süredir yontmaktadır. Örneğin 1990 yılında, dünyanın değişik bölgelerindeki erken Kambriyen alanlarından alınan yeni tarihler, biyolojinin Big Bang'ini 600 milyon yıldan 560 milyon yıla çekti. Artık, Sibirya'dan elde edilen zirkonların kurşun içeriklerine dayandırılan bilgilere göre hemen hemen herkes, Kambriyen'in neredeyse kesinlikle 543 milyon yıl önce başladığına; ve daha da şaşırtıcı bir şekilde biri hariç tüm filumların, ilk 5 ila 10 milyon yıllık sürede ortaya çıktığı konusunda mutabıktır. 1

Çin'in Chengjiang Bölgesinde bulunan Kambriyen fosilleri, yaklaşık 530 milyon yıl önce günümüz kompleks canlılarından farksız canlıların yaşadığını açıkça ortaya koymaktadır.


Jeolojik anlamda 5 milyon yıl, adeta bir göz kırpması kadar kısadır. Bu kısa süre, pek çok yönden geçersiz kılınmış hayali evrimin sürecini, tam anlamıyla imkansızlaştırmaktaydı. Bu gerçek, evrimcilerin "açıklanamayan canlı çeşitliliği" sorununa "açıklanamayan süre" sorununu eklemişti.

M.I.T.'den Samuel Bowring, Time dergisine verdiği bir röportajda şunları söylüyordu:

Artık 'hızlı'nın ne kadar hızlı olduğunu biliyoruz. Benim biyolog arkadaşlarıma sormak istediğim şey ise şu: Kendilerini rahatsız hissetmeleri için evrimin ne kadar hızlı gerçekleşmesi gerekiyor? 2

Yaklaşık 50 ayrı filumun, şu an bildiğimiz ve bilmediğimiz canlı çeşitliliğinin hiçbir uyarıcı, hatırlatıcı unsur olmadan, birdenbire ortaya çıkması için bu süre, şaşırtıcı derecede kısa bir süredir.

5 milyon yıl, bir insan hayatı ile kıyaslandığında kuşkusuz uzun bir süredir. Ancak evrimcilerin, canlıların çeşitlenmesi ve kompleks özelliklere kavuşmalarını sağlayacak olan hayali aşamaların gerçekleşmesi için ihtiyaç duyduklarını iddia ettikleri süre, milyonlarca, hatta milyarlarca yıldır. Dünya'nın şu an kabul edilen 4.6 milyarlık yaşı göz önüne alındığında, beş milyon yıl, Dünya'nın 0.001'i kadarlık bir aralığıdır ve bu gerçekten de sadece bir "an"dır.  3

Jonathan Wells
Jonathan Wells, bu oldukça kısa süreyi şu şekilde tarif eder:

Kambriyen patlamasını gösteren hayvan fosillerindeki büyük artış yaklaşık 530 milyon yıl öncesine dayanmaktadır ve maksimum 5 ile 10 milyon yıl sürmüştür. 10 milyon yıl insan için uzun bir süredir ama jeolojik açıdan kısadır ve Kambriyen döneminin başından itibaren geçen zamanın %2'sinden daha azına tekabül etmektedir. 4



Stephen Jay Gould
Harvard Üniversitesi'nden Stephen Jay Gould ise bu olağanüstü hızı, şu şekilde tanımlamıştır:

Hızlı, artık bizim düşündüğümüzden daha hızlı. Ve bu, gerçekten şaşılacak derecede ilginç bir durum. 5





Gould, Scientific American dergisinde yayınlanan makalesinde ise, evrimcilerin tümünün kabul etmek zorunda kaldıkları beş milyon yıllık Kambriyen gerçeğini şu sözlerle ifade etmiştir:

[Bu konuda] en ihtiyatlı görüş dahi kabul etmektedir ki, (Kambriyen'den) sonraki 500 milyon yıllık fırsatlar dönemi, sadece beş milyon yılda elde edilen Kambriyen kapsamını genişletmemiştir. Kambriyen patlaması yaşamın tarihinde en dikkate değer ve şaşırtıcı olaydır. 6

kambriyen kayalıkları
Kambriyen kayalıklarında ortaya çıkan canlıların sahip oldukları kompleks özelliklerin yanı sıra, evrimcilerin, bu canlıların sözde evrim sürecinin uzun aşamalarını yaşayamayacak kadar kısa sürede nasıl var olduklarını da açıklamaları gerekmektedir. Acaba hangi evrimsel aşama, birkaç küçük, çok hücreli canlının yaşadığı ortamda, sert kabukluları, mükemmel gözleri, dolaşım ve sindirim sistemlerini, avları ve avcıları, birbirinden çeşitli ve farklı özelliklere sahip binlerce canlıyı dünyada yaşanan tüm zamanın 0.001'i kadar bir zaman aralığında meydana getirebilmiştir? Bu hayali sürecin nasıl işlediği, imkansızları nasıl başarmış olabileceği bir yana, canlıların bu kısa süre içinde ortaya çıkmaları, evrimin kendi tezi ve iddiaları ile uyumsuzluk göstermektedir. 

Burada şunu hatırlatmakta fayda vardır: Kambriyen canlılarının 5 milyon yıl içinde ortaya çıkışları, 5 milyon yıllık dönem içinde her birinin farklı zamanlarda bir anda yaratılmış olduklarını anlatmaktadır. Canlı tarihinin hiçbir aşamasında gerçekleşmediği gibi, söz konusu 5 milyon yıl içinde de evrim gerçekleşmemiştir. Böylesine kısa bir süre içerisinde meydana çıkan canlı yaşamını tarif ederken, birbirlerinden farklı türdeki canlıların, bu kısa zaman aralığı içinde yeryüzüne yerleştirildikleri kastedilmektedir. Allah, bu canlıları, yalnızca tarihin bu sınırlı dönemi için yaratmış, onları yoktan var etmiş ve dilediği bir anda onları yok etmiştir. Nitekim, Kambriyen filumları dahilinde sonradan ortaya çıkan kategoriler birbirlerinden türeyerek değil, "aniden" ortaya çıkmışlardır. Fosil kayıtları bunu açıkça göstermektedir. Bunlar arasında evrimsel seri göstergesi olabilecek hiçbir fosil kanıt yoktur. Ünlü evrimci paleontolog George G. Simpson ise bu gerçeği şöyle itiraf etmiştir:

George G. Simpson




Her paleontoloğun bildiği gibi, şu bir gerçektir ki yeni türlerin çoğu, cinsler ve aileler ve aile üzerindeki yaklaşık tüm kategoriler fosil kayıtlarında aniden ortaya çıkar ve bunlara doğru giden, bilinen, kademeli ve tamamen sürekli geçiş serileri yoktur.  7



Yeni türler aniden ortaya çıktıkları gibi, yeryüzündeki varlıkları boyunca sahip oldukları karakteristikleri korumuş, hiçbir değişim göstermemişlerdir. Gould, bu sebeple Kambriyen sonrası dönemde "neredeyse hiçbir şey olmadığını" yazmıştır:

Burgess Shale'in bize öğrettiği şudur ki, temel anatomik dizaynların tarihinde, neredeyse her şey, tek bir jeolojik anda meydana gelmiştir ve bundan sonraki 500 milyon yılı biraz aşkın dönemde neredeyse hiçbir şey olmamıştır." 8 


Simpson ve Gould'un bu sözlerle özetlediği Kambriyen sonrası fosil kaydı, Darwinizm'in kademeli gelişim iddiasıyla temelden çelişen iki gerçek ortaya koymaktadır. Bunlar ani ortaya çıkış ve durağanlıktır. Gould bu iki kavramı şöyle ifade etmiştir:

Fosilleşmiş türlerin çoğunun tarihi, kademeli evrimle çelişen iki farklı özellik ortaya koymaktadır:


Durağanlık: Çoğu tür, dünya üzerinde var olduğu süre boyunca hiçbir yönsel değişim göstermez. Fosil kayıtlarında ilk ortaya çıktıkları andaki yapıları ne ise, kayıtlardan yok oldukları andaki yapıları da aynıdır. Morfolojik (şekilsel) değişim genellikle sınırlıdır ve belirli bir yönü yoktur.

Aniden ortaya çıkış: Herhangi bir lokal bölgede, bir tür, atalarından kademeli farklılaşmalara uğrayarak aşama aşama ortaya çıkmaz; bir anda ve "tamamen şekillenmiş" olarak belirir. 9


kambriyen canlıları

















Kısacası Kambriyen sonrası dönemde, filum seviyesindeki anatomik çeşitlilikte herhangi bir artış olmamıştır. Daha sonra ortaya çıkan kategoriler, mevcut ana beden yapıları içinde tekrarlamalardan ibaret kalmıştır. Bu yeni kategoriler de, filumlar gibi, aniden ve kusursuz yapılarıyla ortaya çıkmıştır. Ve yeryüzündeki varlıkları boyunca hiçbir evrimsel değişim göstermemiş, milyonlarca yıl boyunca bedensel karakteristiklerini korumuş, durağanlık ortaya koymuşlardır.

Şunu önemle belirtmek gerekir ki, Kambriyen canlılarının tüm çeşitlilik ve kompleksliğiyle dünya çapında, hiçbir evrimsel ata bulunmaksızın, bir "an"da ortaya çıkması, canlıların kökenine dair evrimsel yaklaşımlar için olabilecek en kesin ve net yalanlamadır. Evrimciler, kendi şart koştukları "zaman içinde aşamalı evrimsel gelişim" teorisi ile iddialarını geçersiz kılmışlardır. Kambriyen döneminde ne aşamalı bir gelişim ne de gerektiği kadar uzun bir zaman vardır. Var olan tek şey, gelişmiş ve kompleks halleri ile oldukça kısa bir zaman içinde ortaya çıkmış canlılardır.

Allah, Darwinistlerin kendi iddialarını temelinden yıkacak bir mucize yaratmıştır. Bu, tüm güçleri ile Allah'ın yaratışına karşı açıklama arayanlara ders olacak, onları tamamen açıklamasız bırakacak benzersiz bir mucizedir. Kambriyen kayalıklarında sergilenen şey, olağanüstü bir sanat, bir yaratılış harikasıdır. Kambriyen mucizesi, Yüce Allah'ın kusursuz bir eseri, sonsuz aklının ve gücünün muhteşem bir tecellisidir.

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)

1 Nash, J. Madeleine, “When Life Exploded”, Time, 4 Aralık 1995, s. 74. http://www.time.com/time/magazine/archive/1995/951204/cover.html 


 2 http://www.angelfire.com/tn/tifni/misc/cambrianexplosion.html   


3 Walter Starkey, The Cambrian Explosion, Evolution’s Big Bang? Or Darwin’s Dillema?, WLS Publishing, 1999, s. 281

4  Jonathan Wells, Evrim mi, Mit mi? Evrimin İkonları, Gelenek Yayıncılık, 2003, s. 49 

5  http://www.leaderu.com/orgs/probe/docs/bigbang.html

 George G. Simpson, The Major Features of Evolution, s. 360.

Stephen Jay Gould, (1988), “A Web of Tales”, Natural History, Ekim 1988, s. 16-23
http://www.leaderu.com/orgs/probe/docs/bigbang.html

9 Stephen J. Gould, "Evolution's Erratic Pace," Natural History, Sayı 86, No. 5, Mayıs 1977, s.14 - http://members.iinet.net.au/~sejones/fsslrc02.html 

29 Ağustos 2022 Pazartesi

EVRİM YOK ; KAMBRİYEN PATLAMASI 3

 

EVRİM yok ; KAMBRİYEN PATLAMASI 3

Paleontoloji ve Fosiller İncelendi; Evrim Tarih Oluyor

Kambriyen Canlıları
Kambriyen devrinde ortaya çıkan canlılar hem evrimi destekleyen bir evrim tarihine sahip değil hemde aniden tüm kompleks yapıları ile ortaya çıkmışlardır.Bunu kabul etmeyen bilim adamı, bilim dergisi site veya kuruluşu yok. Bunu söyleyen bazı bilim insanlarına buyrun bakalım;


1980'li yıllarda Burgess Shale'den elde edilen fosillerin, Harry Wittington, Derek Briggs ve Simon Conway Morris tarafından incelemeye alınmasıyla evrimciler, Burgess Shale ile ilgili olarak önemli bir gerçekle karşı karşıya kalmışlardı. 530 milyon yıl önce biyolojik bir patlama gerçekleşmişti ve bunu görmezden gelmenin artık imkanı yoktu.



Stephen J. Gould

Yaşam formlarının Kambriyen patlamasında sergilediği yapıları detaylarıyla inceleyen ve Burgess Shale'i konu alan Wonderful Life isimli kitabıyla ödül almış olan Stephen J. Gould, bu önemli keşfin ortaya çıkardığı gerçeği şu şekilde açıklıyordu:


Şunu anlamalıyız ki, zamanın çoğunda hiçbir şey olmamıştır. Bunu anlayamıyoruz çünkü bizim hikayelerimiz bu temayı itiraf etmiyor. Burgess Shale'in bize öğrettiği şudur ki, temel anatomik dizaynların tarihinde, neredeyse her şey, tek bir jeolojik anda meydana gelmiştir ve bundan 500 milyon yıl öncesinde neredeyse hiçbir şey yoktur. 1





Simon Conway Morris




Simon Conway Morris ise, Burgess Shale "probleminin" evrime getirdiği zorluğu şu şekilde tarif etmişti:

Bazı paleontologlar, Burgess Shale probleminin varlığının, evrim teorisinin önemli bir parçasını yıkması konusunda bir tehdit olduğunu hala tartışıp dururken, nasıl iyimser olabiliriz?  2 









Evrimci bilim adamları Burgess Shale yataklarına bir açıklama getiremezken, 1980'lerde Burgess Shale'e benzer iki fosil alanı daha keşfedildi: Kuzey Grönland'daki Sirus Passet ve Güney Çin'deki Chengjiang. Kambriyen döneminde yaşamış şaşırtıcı çeşitlilikteki hayvanlar, bu bölgelerde de çok daha detaylı şekilde kendilerini gösteriyorlardı. Özellikle Chengjiang'da ortaya çıkan fosiller o kadar iyi muhafaza edilmişlerdi ki, fosillerin tüm özelliklerini ayırt edebilmek mümkündü. Hatta bu fosil katmanları, ilk omurgalılara bile sahipti 3

1 - http://www.arn.org/docs/abstasis.htm

2-   Simon Conway Morris, The Crucible Creation The Burgess Shale and the Rise of Animals, Oxford University Press, 1999, s. 171

3- Dr. Jonathan Wells, “Evrim mi, Mit mi?” Evrimin İkonları, Gelenek Yayıncılık, 2003, s. 48-49


24 Ağustos 2022 Çarşamba

EVRİM YOK; KAMBRİYEN PATLAMASI 2

 

RİM TEORİSİNE DARBE; KAMBRİYEN PATLAMASI 2

Science Dergisi ve bilim adamlarının kambriyen patlması ile ilgili anlatımları:

Ernst Mayr

Yaşamın tarihinde, içte bir uyumun gerçek varlığını gösteren pek çok fenomen vardır. Prekambriyen'in sonunda ve Kambriyen'in başında birbirinden farklı yapıların aniden ortaya çıkışı nasıl açıklanabilir? Tamamlanmamış fosil kayıtlarında bile, şu anda var olan 30 ya da daha fazla filumla karşılaştırılınca o dönemdeki 60 ila 80 arası morfotipler ayırt edilebilir. (...) Deneysel olarak, bazıları başarılı olamamış ve nesli tükenmiş olan çok sayıdaki yeni türlerin, modern chordata, echinoderm, arthropod ve daha pek çok canlıyı temsil ettiği ve bunların her geçen gün daha da sabit hale geldiği deneysel olarak söylenebilir. Erken Paleozoikten beri, yeni tek bir büyük vücut planının meydana geldiği görülmemiştir. Sanki orada bulunanlar orada oldukları gibi 'katılaşmış', yani birbiriyle bağlantılı sabit bir iç yapı kazanmışlardır.  1

 Stephen Jay Gould
Kambriyen döneminde ortaya çıkan yeni türlerin temel anatomik dizaynlar çerçevesinde, çeşitlilik ortaya koymaları gerçeğini, Stephen Jay Gould şu şekilde tarif etmiştir:

Anatomik çeşitliliğin boyutları, çok hücreli hayvanların ilk çeşitliliğinden hemen sonra maksimuma ulaştı. Yaşamın sonraki tarihi, genişlemeyle değil, elemeyle devam etti. Yeryüzü şu anda daha önceleri olduğundan daha fazla tür barındırıyor olabilir ama bunların çoğu birkaç temel anatomik tasarım üzerindeki tekrarlamalardır. (Taksonomistler yarım milyondan fazla kınkanatlı türü tanımlamışlardır ama bunların neredeyse tamamı tek bir temel planın çok az değişmiş fotokopileridir.) Aslında türlerin sayısının zaman içindeki muhtemel artışı bilmece ve paradoksun altını çizmektedir. Burgess denizleriyle karşılaştırıldığında günümüz okyanusları çok daha az sayıda anatomik plan üzerine kurulu çok daha fazla sayıda tür barındırmaktadır. 2

Kambriyen devrinden sonra evrimin ön görmesinin tam tersine bir durum ortaya çıkıyor. Evrim teorisinin dediğine göre canlı türlerinde azdan çoğa doğru bir artış olmalıdır ama fosil kayıtları da, deneyler ve gözlemler de tam aksi sürekli azalmayla gidiyor. Canlılığı bir piramit gibi düşünecek olursak evrimin öne sürdüğüne göre piramiti ters çevirdiğimiz şekliyle ilerleme olması gerekir ama evrimi bilinçsizce savunan arkadaşlar adına üzücü lakin piramit normal haliyle ilerliyor. Bu evrimi yıkan ama kasıtlı olarak göz ardı edilen yada ettirilen bir gerçek. 

Science dergisinde yayınlanan 2002 tarihli bir makalede Kambriyen patlaması şu şekilde tanıtılır:

Kambriyen Patlaması
Fosil kayıtlarına göre yeryüzünde yaşam 3.5 milyar yıl önce küçük fotosentetik bakterilerle başladı. 3 milyar yıla yakın süre gezegen, bakteri, plankton ve mikroskobik deniz bitkilerinden daha büyük bir canlıya sahip değildi. Sonra birdenbire, 540 milyon yıl kadar önce, okyanusun karanlık derinliklerinde, çok zengin bir hayvanlar topluluğu var oldu. Uzun dikenli solucanlardan ağızları için yakalama kancaları bulunan beş gözlü yaratıklara kadar, 10 milyon yıllık bir süre için okyanus zeminini tamamen değiştirdiler. Bunlar hayvanların bilinen tüm büyük gruplarının ilk temsilcileriydiler ve hatta bazıları sonradan yok olacak daha başka gruplara dahildiler. 3

En ünlü bilim dergilerinden biri olan Science dergisinde yayınlanan bu makale her şeyi anlatıyor. Canlılar hiç bir evrim tarihine sahip olmadan, tam kompleks yapılarıyla aniden ortaya çıkmıştır. Hiç çok hücreli bir canlı yokken ani bir var oluşla var olmuşlardır.

 1 - Ernst Mayr, This is Biology “The Science of the Living World”, The Belknap Press of Harvard University Press, 1997, s. 196

 2 - Stephen Jay Gould, Wonderful Life: The Burgess Shale and the Nature of History, Penguin: Londra, 1991, s. 46-47

3 - Richard A. Kerr, “A Trigger for the Cambrian Explosion?”, Science, 298, 22 Kasım 2002, 1547

22 Ağustos 2022 Pazartesi

EVRIM YOK; KAMBRİYEN PATLAMASI 1

 EVRİM YOK; KAMBRİYEN PATLAMASI 1

Kamberiyen Patlaması

Kambriyen dönemi, kayalıklarında birbirinden çok farklı ve kompleks yapıda çok hücreli organizmalar barındıran en eski jeolojik dönemdir. Bu döneme ait kayalıklar ilk olarak 1835 yılında İngiliz jeolog Adam Sedgwick tarafından Kuzey Galler'de bulunmuştur. Sedgwick, dönemi, Galler'in Latincedeki ismi olan Cambria'dan esinlenerek isimlendirmiştir. Uluslararası Global Stratigrafi Alt Komisyonu'nun 2002 yılında yayınladığı tarihlere göre, Kambriyen döneminin günümüzden 545 milyon yıl önce başlayıp 490 milyon yıl kadar önce sona erdiği kabul edilmektedir. Erken Kambriyen (542-513 milyon yıl önce), Orta Kambriyen (513-501 milyon yıl önce) ve Geç Kambriyen (501-490 milyon yıl önce) olarak üç alt döneme ayrılmaktadır. 1


Dönemi doğa tarihi açısından önemli kılan en büyük olay, "Kambriyen patlaması"dır. Bu, Kambriyen öncesi dönemden Kambriyen dönemine geçişte (Erken Kambriyen'de) yaşanan bir patlamadır ve hiçbir ataları olmayan kompleks organizmaların dünya çapında son derece ani bir şekilde ortaya çıkmasını ifade etmektedir. Biyolojik çeşitlilik ve komplekslik açısından Kambriyen öncesi dönemle Kambriyen dönemi arasında öylesine büyük bir farklılık vardır ki, bu olay, canlıların bu ani varoluşunu ifade etmek için bir "patlama" olarak isimlendirilmiştir. Kambriyen Patlaması'nın patlama diye anılmasının sebebi: Çok hücreli canlıların, dönem dönem hiç bir ataya sahip olmadan 100 ayrı fillumun bir patlama gibi ani ortaya çıkışıdır. Bunu, boş bir arazide hiç bir şey yokken aniden tam teşekkürlü son teknolojik bir F16'nın ortaya çıkması gibi düşünebilirsiniz. Çünkü son teknolojik harika sistemlere sahip canlılar hiç bir ataya sahip olmadan bütünüyle ortaya çıkmıştır. 



Evrimci yazar Richard Monestarsky, literatürde "biyolojik Big Bang" olarak da anılan bu olayı şu sözlerle tarif etmektedir:


Hayvanlar, Kambriyen dönemi 544 milyon yıl önce başlamadan evvel, kısıtlı hareket sağlayan, oldukça basit bedenlere sahipti. Kambriyen öncesi dönemin kapanışındaki hayvanat bahçesi, denizanaları ve mercanla bağlantılı ve nispeten sıradan, bir dizi canlı sergiliyordu; bunlar arasında en ilgi çekici denebilecekler, deniz tabanında kayarak ilerleme yetenekleriyle diğerlerinden ayrılan solucan benzeri hayvanlardı. Ancak Kambriyen döneminin başında, yaşam aniden komplekse doğru bir yön aldı. Jeolojik olarak tek bir 'an'ı temsil eden birkaç milyon yıllık jeolojik zaman dilimi içinde, gelişmiş beden yapılarına sahip canlılar denizleri doldurdu. Kambriyen patlaması adı verilen bu biyolojik patlama, ilk iskelet ve sert kabukları, antenleri, bacakları, eklem ve çeneleri ürettiı, antenleri, bacakları, eklem ve çeneleri üretti. 2


Kambriyen Patlaması

Hiç bir evrim tarihine sahip olmadan ortaya çıkan bu canlılar herkesi çok şaşırtmıştır. Çünkübeklenen yavaş yavaş kademe kademe değişikliklerle canlıların çeşitlenmesidir ama burada tam aksi bir durum gözükmetedir. Hatta bir çok evrimci, evrim tarihi olmadan çıkan bu canlılık topluluğunun yaratılışa büyük destek sağladığı ve evrime büyük darbe vurduğu yönündedir. Ünlü evrimci Richard Dawkins de aynı düşüncededir;

Kambriyen katmanları, başlıca omurgasız gruplarını bulduğumuz en eski katmanlardır. Bunlar, ilk olarak ortaya çıktıkları halleriyle, oldukça evrimleşmiş bir şekildeler. Sanki hiçbir evrim tarihine sahip olmadan, o halde, orada meydana gelmiş gibiler. Tabii ki, bu ani ortaya çıkış, yaratılışa inananları oldukça memnun etmektedir. 3


Diyerek evrime vurulan bu darbeyi kabul etmekte ve böyle bir itirafta bulunmaktadır. 


İlerleyen paylaşımlarımız daha ilgi çekici ve hiç duymadığınız evrimci arkadaşların itraflarına yer vereceğiz takipte kalın.. 


1 - http://www.palaeos.com/Paleozoic/Cambrian/Cambrian.htm,

2 - Richard Monastersky, “The first monsters: long before sharks, Anomalocaris ruled the seas - oldest known large predators”, Science News, 27 Ağustos1994 

3 - Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, London: W. W. Norton 1986, s. 229




13 Temmuz 2022 Çarşamba

Evrimi Reddeden Bazı Bilim Adamları



Evrimi Reddeden Bazı Bilim Adamları 



Pierre Paul Grassé (Fransız Bilimler Akademisi Eski Başkanı, Evolution Of Living Organisms (Canlı Organizmaların Evrimi) Isimli Kitabın Yazarı):

Bugün, bizim görevimiz, bizden daha önce baş gösteren ve basit, anlaşılır ve açıklanmış bir olgu olarak kabul edilen evrim mitolojisini yıkmaktır. Hile (aldatma) bazen bilinçsiz olur, ama her zaman değil, çünkü bazı insanlar, tarafgirlikleri nedeniyle, amaçlı olarak gerçeği görmezden gelirler ve inançlarının yetersizliğini ve yanlışlığını kabul etmeyi reddederler. 1

Rastgele mutasyonların, tüm canlılık aleminin ihtiyaçlarını karşılamış olmasının imkansızlığını anlattıktan sonra Grassé şöyle diyor:

Hayal kurmaya karşı bir yasa yok, ama bilim buna dahil edilmemelidir.  2

Prof. Derek Ager:

Öğrenci iken öğrendiğim bütün evrim hikayelerinin bugün doğru olmadıklarının anlaşılması oldukça önemli. 3

Dr. Robert Milikan (Nobel Ödüllü, Ünlü Bir Evrimci):

Şu çok acıklı: Biz bilim adamları şu ana kadar hiçbir bilim adamının kanıtlayamadığı evrimi kanıtlamaya çalışıyoruz. 4

Dr. Lewis Thomas:

Biyolojinin, evrimde yönlendirici güç için "hata" sözcüğünden başka bir sözcüğe ihtiyacı var. Tesadüf doktrini ile uzlaşmam mümkün değil. Doğadaki amaçsızlık ve kör tesadüfler kavramına tahammül edemiyorum. Ve bununla beraber zihnimi sakinleştirmek için bunun yerine ne koyabileceğimi hala bilmiyorum. 5

Jerry Coyne (Chicago Üniversitesi Evrim Ve Ekoloji Bölümü'nden):

Neo-Darwinist görüş için çok az delil olduğunu söylemeliyiz: Bu görüşün teorik temelleri ve deneysel delilleri oldukça zayıftır. 6



H. S. Lipson:

Eğer canlılık atomların, doğa güçlerinin ve radyasyonun karşılıklı etkileşimleri sonucunda oluşmamışsa nasıl oluşmuştur?.. Sanırım tek kabul edilebilir açıklamanın yaratılış olduğunu kabul etmeliyiz. Bundan ne kendim ne de fizikçiler hoşlanmamaktadır. Ancak eğer bir teoriyi bilimsel deliller destekliyorsa, o teoriyi sırf hoşlanmadığımız için reddedemeyiz. Aslında evrim bir anlamda bilimsel bir din haline geldi; hemen hemen bütün bilim adamları bunu kabul etti ve birçoğu onunla uyumlu olması için gözlemlerini eğip bükmeye hazırlandılar.

Evrim teorisinin yaşayan canlıların tüm özelliklerini sayabilme yeteneği beni daima teoriden kuşkulanmaya itmiştir (Örneğin zürafanın uzun boynu). Bu nedenle son 30 yıllık biyolojik araştırmaların Darwin'in teorisine uygun olup olmadığına baktım. Uygun olduğunu düşünmüyorum. Bana göre teori ayakta bile duramamaktadır. 7

Gregory Alan Pesely:

Ayrıca bilim adamlarının temel prensibi "gereksiz söz tekrarı" olan bir kanundan memnun kalmaları utanılacak bir şeydir. Bu problem ile ilgili başarılı bir çözüme kavuşulmadıkça doğal seleksiyon teorisi asla ciddi bir bilim olamaz. 8

Dr. Colin Patterson (İngiltere Doğa Tarihi Müzesi yöneticilerinden, evrimci paleontolog. Doğa Tarihi Müzesi Gazetesi'nin editörü, Evolution kitabının yazarı):

Bu anti-evrimci bakış açısını almaya başlamamın nedenlerinden birisi, bu şey üzerinde 20 yıl çalışıp bu konuda tek bir şey bilmemenin yaptığı etkiydi. Bir kişinin bu kadar uzun bir süre yanlış yönlendirildiğini öğrenmesi onun için oldukça büyük bir şok. Bu yüzden geçen birkaç hafta, çeşitli insanlara ve insan gruplarına basit bir soru sormaya çalıştım. Soru şu: Bana evrim hakkında bildiğiniz bir şeyi, doğru olan bir şeyi anlatabilir misiniz? Bu soruyu Doğa Tarihi Müzesi'ndeki jeoloji grubuna sordum ve aldığım tek cevap sessizlikti. Chicago Üniversitesi'ndeki Evrim Morfoloji Semineri'ndeki (Evolutionary Morphology Seminar) prestij sahibi evrimci üyelerde denedim ve aldığım tek cevap uzun süren bir sessizlikti ve sonunda bir kişi şöyle dedi: "Tek bir şey biliyorum, evrim teorisi liselerde okutulmamalıdır." 9

Dr. Albert Fleischman (Zoolog):

Çöküşte olan Darwin'in teorisi doğa aleminde ispatlanması gereken tek gerçek değildir. Bilimsel araştırmaların bir sonucu değildir, ama kesin olarak hayal gücünün bir ürünüdür. 10

W. R. Thompson (Commonwealth Institute Of Biological Control - Ottowa'nın Başkanı):

Bilim adamı olmayan kişilerin dikkatini, evrimle ilgili anlaşmazlıkların üzerine çekmek uygun ve doğru olacaktır. Fakat bazı evrimcilerin son görüşleri bunu makul bulmadıklarını gösteriyor. Bilimsel olarak tanımlayamayacakları bir doktrini savunmak için biraraya gelen bilim adamlarının zorlukları elimine ederek ve eleştirileri gizleyerek inançlarını halkın gözünde devam ettirme girişimi bilimsel açıdan anormal ve istenmeyen bir durumdur. 11

E. O. Wiley (CUNY, Balık Bilimi (Ichthyology) Bölümü ve Amerikan Doğa Tarihi Müzesi), Norman Macbeth tarafından yazılan Darwin Retried (Yeniden Darwin) adlı kitap hakkındaki düşünceleri:

Macbeth, evrime yeni bir göz ile bakmamızı, halka ve gerekirse kendimize Darwinizm'in yanlış verilere sahip yapay bir teori olduğunu itiraf etmemizi öneriyor. Sanırım bunlar mükemmel öneriler. 12



Roger Lewin (Ünlü Evrimci Bilim Yazarı, New Scientist Dergisi Eski Editörlerinden):

Zekamızı gösteren anlayışımız, son derece geniş teknolojik imkanlarımız, son derece kompleks olan dilimiz, ahlaki değerlerimiz tüm bunlar galiba doğayla insanları birbirinden ayırmaya yeterli olacaktır. Evrimciler için bu durum açıklanması gereken bir utançtır. 13

Herribert Nillson:

Evrimi bir deney ile ispat etme girişimlerim 40 seneden fazla sürdü ve başarısızlıkla sonuçlandı. Hiç olmazsa deneyime ön yargılı anti-evrimsel bir başlama noktasından başlamakla suçlanmayacaktım. 14

P. Lemoine:

Evrim teorileri ile araştırma yapmayı seven gençlerimiz kandırıldı. Bütün dünyanın öğrenmeye devam ettiği bir dogma oluşturuldu. Zoologlar ya da botanikçiler yapılan hiçbir açıklamanın yeterli olmadığını saptamıştır. Bu özetten şu sonuç çıkmaktadır ki, evrimin gerçekleşmiş olması imkansızdır.  15

Norman Macbeth:

Maalesef evrim alanındaki açıklamaların çoğu iyi değil. Doğrusu bunların açıklama olarak değerlendirilmeleri bile çok zordur. Öneri, önsezi ve boş hayallerdir, hipotez olarak adlandırılmaları bile yanlış olur.  16



Prof. Cemal Yıldırım (Yerli Evrim Savunucularından, Felsefe Profesörü):

Hiçbir bilim adamı (Darwinist ya da neo-Darwinist olsun) evrim kuramının ispat edildiği düşüncesini ileri süremez. 17

Doğrudur, evrim kuramı ispat edilememiştir. 18

Darwin'in evrim kuramı bugün geçerliliğini koruyorsa, bunun başlıca nedeni yerine geçecek daha doyurucu, alternatif bir kuramın yokluğundandır. Yetersiz de olsa Darwin'in kuramını, başka bir kuram ortaya çıkıncaya kadar korumak zorundayız. 19


Christopher Wills
François Jacob (Hücre Genetiği Profesörü - 1965 Nobel Tıp Ödülü):

Ama yine de, özellikle evrimin mekanizmalarına ilişkin nihai açıklamaya sahip olmanın uzağındayız... Ayrıca, örneğin kromozomların yapısıyla ilgili şu yakınlarda gerçekleştirilen bazı gözlemlerin de ortaya koyduğu gibi, evrimin temelinde yer alan bütün mekanizmaları bilebilmenin de çok uzağındayız. 20

C. D. Darlington:

Bize insanoğlunun sanatı kademe kademe geliştirdiği ve sonunda tarihin ışığında ortaya çıktığı anlatıldı. Bu "yavaş yavaş" ve "adım adım" gibi insanın beynini uyuşturmak için kullanılan kelimeler sürekli olarak tekrarlandılar. Amaç büyük bir bilgisizliği örtmekti. Biri şu soruyu sormalıydı: Hangi kademeler? Ancak bu soruyu soran kişi de verilen yavan cevaplarla uyuşturuldu ve vazgeçti. Çünkü hiç kimse medeniyetin bir anda oluştuğunu düşünmek bile istemiyordu. 21

Christopher Wills (San Diego California Üniversitesi'nde Biyolog Ve Evrim Dersleri Veriyor.) Darwin Ve Alfred Russel Wallace'tan Söz Ederek Şöyle Diyor:

Evrim kuramının iki büyük kurucusundan birinin (Wallace) sonunda bu kuramın çoğunu reddetmesi şaşırtıcı. 22


1. Pierre Paul Grassé, Evolution of Living Organisms, Academic Press, New York, 1977, s.8 
2. Pierre Paul Grassé, Evolution of Living Organisms, s.103 
3. Derek Ager, "The Nature of the Fossil Record." Proceedings of the Geological Association, Vol. 87, No:2, 1976, s. 132 
4. SBS Vital Topics, David B. Loughran, Nisan 1996, Stewarton Bible School, Stewarton, Scotland, URL:http://www.rmplc.co.uk/eduweb/ sites/sbs777/vital/evolutio.html 
5. Lewis Thomas, "On the Uncertainty of Science", Key Reporter, vol.46 (Sonbahar 1980), s.2 
6. H.A. Orr ve Jerry Coyne (1992), "The Genetics of Adaptation: A Reassessment", American Naturalist, 140, 726 
7. H. S. Lipson, "A Physicist Look at Evolution", Physics Bulletin, 31 (1980), s. 138 
8. Gregory Alan Pesely, "The Epistomological Status of Natural Selection", Laval Theologique et Philosophique, vol. 38 (Şubat 1982), s. 74 
9. Dr. Colin Patterson, "Evolution and Creationism", American Museum of Natural History'deki konuşmasından, New York City, 5 Kasım 1981
10. SBS Vital Topics, David B. Loughran, Nisan 1996, Stewarton Bible School, Stewarton, Scotland,
(URL:http://www.rmplc.co.uk/eduweb/ sites/sbs777/vital/evolutio.html) (http://www.pathlights.com/ ce_encyclopedia/01-evol1.htm, Scientists Speak About Evolution -1)  
11. Charles Darwin, Origin Of The Species (Türlerin Kökeni) kitabının "Everyman's Library" baskısının Önsöz'ü, 1965 
12. E.O.Wiley, "Review of Darwin Retried by MacBeth" Systematic Zoology, cilt 24 (Haz.1975), s. 270 
13. Roger Lewin, In the Age of Mankind, Washington D.C.: Smithsonian Books, 1988. s.22 
14. Herribert Nillson, Synthetische Artbildung (lund, İsveç: Verlag CWK Gleerup, 1953), s. 31 
15. Introduction: De (Evolution), Encyclopedie Française, Vol.5 (1937) s.6 
16. Norman Macbeth, Darwin Retried: An Appeal to Reason, Boston: Gambit, 1971, s. 147 
17. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, Bilgi Yayınevi, Ocak 1989, s.56-57 
18. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, s.134 
19. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, s.108 
20. François Jacob, Mümkünlerin Oyunu, Kesit Yayıncılık, İstanbul 1996, s. 50-51 
21. C.D. Darlington, "Origin of Darwinism", Scientific American, Mayıs 1959, s.68 
22. Christopher Wills, Genlerin Bilgeliği, Sarmal Yayınevi, Mart 1997, İstanbul, s.86

EVRİM YOK! KAMBRİYEN PATLAMASI 4

  EVRİM TEORİSİNE DARBE; KAMBRİYEN PATLAMASI 4 Kambriyen dönemini temsil eden 543 – 490 milyon yıl öncesi, başlarda, Kambriyen canlılarının ...